15 Ekim 2015 Perşembe

İlk Dersim - 13.10.2015

   Tamam dürüst olucam bu öğretmen işi bana göre değil. Ama bu ders beni biraz etkiledi. Unutmadan söyliyim ben Kerem, İzmir'den DGS ile geldim ve bu benim ilk dersim.

    Okumaya başladığımızdan beri öğrenciliğimiz devam ediyor fakat gerçekten öğreniyor muyuz? Bizde doğruyu öğretiyorlar mı? Gerçekten öğretmenler dürüstler mi?

   Derste bunun gibi konular işleniyor. Nasıl öğretebiliriz, öğrenebiliriz? Bu haftadaki derste ise öğrenmedeki değişim işlendi. Öğreten hep öğretmendi fakat ne yaparsak yapalım öğrenci asıl merkez olduğu söylendi(ya da ben öyle anladım). Öğrenen öğrendikleri sonunda ceza ya da ödül, ona göre kendisinde davranış değişikliği gözlendiği anlatıldı.

   Ben ise bu davranış değişikliğinin tamamiyle öğretmenle alakalı olduğunu düşünüyorum. Eğer öğrenciye Tanrı yoktur bile dese öğrenci bunu öyle kabul eder ve gerçekliği artık öyle olur. Tabi bu o anki yaşına da bağlı olsa da öğretmen kasıtlı öğretmeden çok zoraki yönü her zaman daha ağırdır.

1 yorum:

  1. Bu samimi paylaşım için teşekkür ediyorum Kerem. Çok önemli. Birbirimizi kandırmamalıyız. Tıpkı Öğretmen Tanrı yok dediğinde öğrencinin kabul etmesinde olduğu gibi. Kabul etmek ya da kabul eder görünmek değişmeye yani öğrenmeye işaret etmez. Değişim içsel bir özelliktir ve öğrenene aittir. Öğretmen yönünü kendisi belirlese de yalnızca öğrencinin görülmesine izin verdiği değişimleri görebilir. Yani denetim öğrencidedir. Zoraki olan öğretimdir öğrenme değil. Bu zoraki sürecin öğrenmeyle sonuçlanma olasılığını nasıl artıracağımız ise öğreticilik marifetidir.

    YanıtlaSil