21 Ekim 2015 Çarşamba

Yerdeki Yıldızlar Film Raporu - 20.10.2015


   Film Ishaan adında disleksi sorunu olan yani okuma yazma güçlüğü çeken sekiz yaşındaki çocuğun nasıl eğitilmesi ve daha önemlisi nasıl ilgilenilmesi üzerine kurgulanmıştır.

   Ishaan oldukça hayalperest ama bir o kadar da yaramaz bir çocuktur. Kendisinden büyük kardeşi ise tam tersine çalışkan ve terbiyelidir. Ailesi her ikisine de aynı ilgiyi göstermekte fakat çocukların ihtiyacı olan türden değildir.  Çünkü Ishaan diğer çocuklar gibi sadece yaramaz değil, kendi yaşıtlarının çoğundan farklı görsel bir zekâya sahiptir. Çok iyi resim yapmakta fakat ailesi fark edebilmiş değildir. Ailesi, Ishaan’ ın okuldaki başarısızlıklarına ve yaramazlığına dayanamayıp yatılı bir okula yerleştirmeyi karar kırarlar.

  Fakat bu Ishaan için iyiden çok daha büyük bir zarara neden olur. Öğretmenleri sözde disiplinlerini ve geniş öğretim bilgileri yüzünden çocuğu beceriksiz olarak kanıtsayıp, daha fazla uslanmaz ve içine kapanık biri olmaya zorlamışlardır. Ta ki okullarına geçici resim öğretmeni atanana kadar…

  İsmi Ram Shankar olan bu öğretmen aynı zamanda engelli okulunda da öğretmenlik yapmakta ve çocukları çok sevmektedir. Onlara nasıl yaklaşılması, öğretilmesi ve ilgilenilmesi bilen biri olmakla beraber aynı zamanda Ishaan gibi bir çocukluk geçirmiştir. Çocuğu keşfetmesi uzun sürmez ve O’nun hemen ailesine ve okul müdürüne durumu izah eder. Kendisinin çocuğu eğitmesine izin verilir ve artık Ishaan yazmaya adım adım Ram Shankar öğretmeni sayesinde başlar.

  Okul, yaz tatili öncesi Ram Shankar öğretmenin isteğiyle bir resim yarışması düzenler. Bu şekilde Ishaan’ ın ne kadar yetenekli olduğunu tüm okul görecektir. Planladığı gibi olur ve ödül olarak Ishaan’ ın resmi okulun yıllık albümü kapağı seçilir. Bu başarısı öğretmenlerinin kendileri hakkında ne kadar yanlış öğretim anlayışlarına sahip olduklarını fark ettirir. Ailesi ise ilginin sadece yeme içirme giydirme değil, sevginin ve çocuğu gerçekten anlaması gerektiğini Ram Shankar öğretmen sayesinde anlamış olurlar.

  Çocukları anladığımızı zannederiz. Yaramaz - uslu, çalışkan - tembel diye onları hep basitçe ikiye ayırırız. Peki onlar kendilerini öyle mi ayırıyor sizce? Onların tek istediği ben kimim sorusuna cevap bulmak, tıpkı bu dünyadaki her canlı gibi... 


  Bir çocuk bir umut demektir. Eğer bu umudu kırarsak gelecek içinde bir umut olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder